Dün teaser’ını buradan izlediğiniz “Notruf Deutschland” ismiyle benzersiz bir reality show’un da yaratıcılarından olan Doodem‘in kurucusu Jiannis Sotiropoulos sorularımızı yanıtladı…
Onlar için müşterinin güçlü niyetlerinin olması lazım. Sosyal medya ve trans medyanın araçlarını hemen tüm projelerine entegre ediyor Doodem. Müşterisini içerik ve mesajını sunarken aktif birer yapımcıya dönüştürmeyi seven ekibin elinde mesajlar hikayelere dönüşüyor, hikayeler farklı platformlarda konuşan fragmanlara…
Önce Almanya’nın gündeminde olan”Notruf Deutschland” projesiyle başlayalım. Nedir bu tam olarak, anlatsanıza..
“Notruf Deutschland” iki hafta sonra MyVideo.de‘de başlayacak olan bir reality show. Şovun moderatörü Peter Langhorn, polisin ve yasaların yardım edemediği konularda yardım ediyor: Her türlü kriminalite, cinsel taciz ve her türden bağımlılıklarla ilgili.
Şovun şu an online olan teaser’ına hemen girip bakabilirsiniz: Peter Langhorn bir çuvala bağlanmış olan SİZİ oradan çıkartabilir, aynı zamanda tutkusunu fazla ileri götüren Emily’e de yardımcı olabilir.
Biraz daha fikirden bahsedebilir misiniz?
Teaser’ı yaratma fikri reality şovun bize verdiği ipuçları üzerinde tartışırken ortaya çıktı. Japon korku filmleri, Teenage Hollywood filmleri bize ilham verdi. Seyircinin filmin içine dalıp, başlayacak olan şova merak ve ilgisini çoğaltmak istedik.
Buradaki “challenge” sadece teknik kısmı değil aynı zamanda konsept yaratmaktaydı. Kullanıcının hikayede aktif rol alması için kullanıcı bilgilerini istedik. O bilgileri hikayenin içine yerleştirdik. Son sahnede seyirci daha önce gözden kaçırmış olabileceği kendisiyle ilgili bütün enformasyonu görebiliyor.
Projenin tamamı daha büyük bir planın parçası gibi geliyor..
Bunu söylemek için daha erken. Bana izin verilen, söyleyebileceğim tek şey, “Notruf Deutschland”ın reality show’un ötesine geçecek geniş bir hikaye dünyasıyla çevrili olduğu. İzleyeni keşfetmeye, oynamaya ve reaksiyon göstermeye davet eden bir oyun. Ana hikaye Facebook üzerinden duyurulacak. Dikkatli izleyici rahatlıkla içinde saklı olan paralel hikayeleri bulabilecek.
Doodem’e gelelim, web sitenizde mottonuz “Dünya bizim oyun alanımız” diyorsunuz ve pek çok insanın oyun alanı da Facebook/Twitter. Social Media Marketing & Transmedia Entertainment işiyle uğraşıyorsunuz. Bu alanları biraz daha açar mısınız?
Transmedya, bir yıldır PGA (Producer’s Guild of America) tarafından profesyonel oryantasyon olarak kabul edilen ve son on yıldır uygulanan ve araştırılan bir hikayeleme biçimi.
Transmedyanın yaptığı temel şey, bir hikayeyi farklı platformda anlatmak. İzleyicisi neredeyse hikaye oraya gidiyor. Yani gitmediği yere izleyiciyi çağırmak değil.
Bu yüzden transmedya oldukça sosyal bir şey ve hikayeler izleyenin tepkisiyle değişebiliyor ve dinamik bir anlatım diline sahip oluyor.
Transmedya Doodem’in özünü oluşturuyor. Farklı platformlardan, izleyicileri en başından içine alan hikayeler anlatıyoruz. Tüm transmedya ürünlerinde dünya bir oyun yeridir. Bugüne kadar canlı event’lerden, teatral deneyimlere, mikro kontrolörlü interaktif enstelasyonlardan sosyal medya kampanyalarına ve online hikayelere kadar pek çok proje geliştirdik.
Müşterileriniz kimler?
Çok açık bir şekilde film ve televizyon endüstrisiyle çalışmayı seviyoruz. Ayrıca inovatif kampanyaların koprodüksiyonları ve business modellerini de. “Notruf Deutschland” da böyle bir işbirliğinin örneği.
Müzik endüstrisi de bereketli bir yer transmedya için. Universal ve Warner Music ile Jessie J gibi müzisyenlere interaktif kampanyalar ürettik.
Transmedya yeni bir marketing şekli ve de mesajı hikayeleme yoluyla iletme şekliyle zorlu bir alan. Bu nedenle gerçekten istekli olan, yeniliğe ve deneyselliğe açık olan firma veya kurumlarla çalışıyoruz.
Doodem ne zamandan beri var?
Dört yıl kadar önce kuruldu Doodem. Ondan önce farklı transmedya deneyimlerimiz oldu. Çoğunlukla sanat festvalleriyle çalıştık. Bu genr’da deneyler yapmak için yeterince özgür olduk o dönemlerde ve kendi hikayeleme yaklaşımımızı yaratabildik.
2010’da iş modelimiz ve software’imiz için EXIST isimli high-tech programının parçası olarak bir fon aldık. O zamandan beri de interaktif kampanyalar ve transmedya ürünleri üzerinde çalışıyoruz. “Notruf Deutschland” da en son projemiz.
Biraz ekibinizden bahseder misiniz?
Farklı geçmiş ve disiplinlerden gelen uluslararası bir ekibimiz var. Kreatif insanlardan, yazarlardan, yönetmenlerden, müzisyenlerden, tasarımcılardan, hardware uzmanlarından oluşan bir network’e sahibiz.
“Notruf Deutschland”ın üretiminde çalışan, altı farklı ülkeden gelen ve farklı alanlarda çalışan 30 kişilik bir ekibiz.
Kısa ve uzun vadede ne gibi projeler var ve bugüne kadar yaptıklarınız?
Bu yılın sonuna kadar “Notruf Deutschland” sürecek. Ondan önce yaptığımız proje “Sing with Jassie J Facebook App” idi. 30 ülkeye dağıtılan, 8 farklı dile tercüme edilen, kullancısı tarafından pozitif karşılanan bir işti.
“Notruf Deutschland” projesinden sonra iki yeni transmedya kampanyamız olacak. Bu projede ise bir film prodüksiyon stüdyosu ve Londra’da bulunan bağımsız bir transmedya firmasıyla rtak çalışacağız.
Firmamızla ilgili tüm yenilikleri Facebook üzerinden duyuruyoruz. Yani bize bağlanın, takipte kalın.
—————————————————————————————————-
The creator of the unique reality show “Notruf Deutchland”—the teaser is published here yesterday—and the founder of “Doodem” Jiannis Sotiropoulos answered our questions.
For them, the client must have strong intentions. Doodem integrates all the social and trans media tools into almost all of its projects. While it likes to transform its clients into active producers as it offers the content and the message, messages turns into stories, stories turn into fragments that speak in different platforms in the hands of the team.
What is the project “Notruf Deutschland” about?