!f İstanbul’un bu yılki “Sanat Hayat İçindir!” filmlerinden “Regarding Susan Sontag/Susan Sontag Hakkında”da, dünyanın en büyük düşünürlerinden Susan Sontag’ın yaşamındaki belirleyici anları yakından izleme şansımız olacak.
Susan Sontag çokyüzlü bir kadındı: Yazar, teorisyen, aktivist, popüler kültür izleyicisi… Sontag fotoğraf üzerine de yazdı, Baudelaire hakkında da. Vietnam ve Bosna savaşları ve New York’un altkültürleri üzerine de kalem oynattı. Ruh, Pop ve fikir uyuşmazlığı onun için bir zıtlık değildi. Rolling Stone’un kurucu editörüne anlattığı gibi Rockn’ Roll’u da her zaman sevdi.
Against Interpretation, On Photography, Regarding The Pain Of Others veya Notes On Camp gibi kitapları/denemeleri Sontag’ı bir enetellektüel olarak dünyaca ünlü yaptı.
Öte yandan sinema da Sontag’ın en büyük tutkularından biriydi. Günlerini ve gecelerini sıklıkla New York’un karanlık sinema salonlarında geçirdi.
Sontag 1969’da ilk kez yönetmen olarak kamera arkasına geçmiş ve İsveç’te, “grotesk bir Kammerspiel” olarak nitelendirdiği “Duett För Kannibaler”i çekmişti.
Peşinden Broder Karl, Promised Land, A Primer for Pina oder Waiting for Godot gibi filmler çekti…
Susan Sontag hakkında söylenecek çok şey var. Dünyanın bu en korkusuz, muhalif, feminist ve muazzam kadınının “Regarding Susan Sontag/Susan Sontag Hakkında” belgeseliyle !f İstanbul’a gelmesi çok sevindirici. Detaylı tarih bilgilerini bu haftasonu sizinle paylaşıyor olacağız. Şimdilik filmin trailer’ini izleyerek kendimizi bir ölçüde avutalım.